Aklımın Yol Haritası Karanlıklar
İçinde İdi…


Sözlerle sözcükler, bugün bana
sırtını dönmüş iken içimdeki kasvet ile bir türlü yazamadım. Gülüm hanım efendinin
”Mum” eserini okuduktan sonra, hepsi dağıldı oturdum yeniden yazıyorum Rabbimin
yardımıyla, kardeşimin vesile olmasıyla teşekkürler ediyorum kendisine.
Aklımın yol haritası karanlıklar
içinde, kendi köşesine çekilerek bugün beni yalnız bıraktı. Oysa içimde yazacak
onca sözler heceler varken oturup yazamadım, çekildim bir kenara, kasvetimin
kulağımı tırmalayan seranatını dinlerken yazmak içimden gelmedi.
Oysa yazmak için oturmuştum yazımın
başına, bana eşlik eden kasvetim iç sıkıntım izin vermedi, sebepsiz değildi iç
sıkıntılarım bu halde yazamazsın dedi, haklıydı. Bazen yerli yersiz etrafımızı
sarsa da duvarlar örse de, o duvarları o an aşmak mümkün olmuyor. Beklemek
gerekiyor an için…
Bu bir serzeniş asla değil.
Yıkılan dağların altında kalmakta
değil.
Sanki dağlar üstüne yıkılıyormuş
gibi bir hal ile iç geçmesi titremesi.
Yazmak yeteneğimin peşinde koşarken,
iç titrememin içinde gezmem onun etkisi altında kalmam yüreğimin sesini
dinlemememden kaynaklanıyor. İçimi saran bu duygu ve hisler, acizliğim bir
göstergesi. Rabbimin, yardımı olmadan yazamayacağımın bir kanıtı, sükûnetle kabul
ederken, büyüklüğüne yüceliğine… Şükürler ediyorum.
İnsanım nihayetinde, bazı
durumlarda etkilenemeden durulmuyor, hissedilmeden bir şeyleri yapamamanın
acizliğinden, Rabbime sığınmadan olmuyor, bende öyle yaptım, sığındım Rabbime
şükür.
Hayatın trenine binerken,
kompartımanında yalnız kaldığını sanırken, yalnız olmadığımın hissine vardıran
Rabbime şükür.
İçine düşsek’te çıkaran Rabbim, kümeler
halinde olumsuzlukları yükleyen sözcükler gelebildiğiniz kadar olumsuz
cümlelerle gelin, Rabbim dostlarım yazan kardeşlerim yanımda, bir anda okunan
bir yazıyla, sizleri anında silerek anlam mana dolu sözcükleri kelimeleri
aklıma yağdırarak şükür yazdırır.
Mehmet Aluç