Ayasofya Açılırken Bizans ikinci Defa yıkılıyor.

Bugün Cuma Ayasofya Caminde Ecdatla Kılınan Namaz.
Sayın seyircilerimiz. İslam’ın gönül mimarisiyle âleme yansıyan estetik yönünü gücünü temsil eden camiler medreseler, aynı zamanda dinin ve medeniyetin geniş cephesinin göstergesi ve kadim dostluğun gönüllerin ümmetin birleştiği mekânlardan birisidir. Asırlar geçmesine rağmen hâlâ bıkıp usanmadan batılın hücumlarına göğüs geren bu kutsi yapı, ibadet edilen bir mabet olmanın bugün görkemli yapısıyla, hücum edenleri yıkan vakuruyla hala dimdik ayakta durduğunun göstergesi olarak asli vazifesi olarak cami olarak açıldı. Sayın seyircilerimiz bugün 27 Temmuz Cuma mübarek olduğu kadar mübarek ecdat ve peşinde gelenlerin hepsi bugün Ayasofya da Cuma namazını kılmak için gelmişler. Gönülleri dokunanı uzaklaştıran ecdat ki gönüllere güllerle sevgiyle dokunarak fetih edenlerin bir arada bugün buluştuğu muhteşem nurlu bir gün. Düşmanlar sanır ki Anadolu halkının ölmüş bir ruhu vardır, nefretleriyle eylemleriyle yok ettiler. İnsanımızın karanlık bir yapısı ve kafası var dediler yamuk kafalarını fikirlerini görmediler, bizler zaten aydınız imanımızla, sizler karanlıkta kala kala kör kaldınız. Bizim bir vücudumuz var onu kinle nefretle büyüterek besleyemezsiniz Üstünde ecdattan kalan bir emanetidir bu Anadolu yaşadığı bu toprakları vardır, alamazsınız bölemezsiniz diyerek, müzeye çevrilen ecdat yadigârı Ayasofya da bugün açılışıyla ilk cuma namazı Allah’a şükürler olsun kılınacak. İşte Şah İsmail ve oğlu Ertuğrul Bey ve oğlu Osmanlı imparatorluğunu kuran Osman Bey yanında diğer padişahlarımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la yan yana oturuyorlar. Arkalarında Battal gazi, Köroğlu, Karaoğlan, Tarkan (çizgi roman kahramanımız).Diyanet işleri başkanımız Fatih sultan Mehmet hana yaklaşarak
-Bugün Cuma namazını siz
kıldırsanız hünkârım, yeniden dünü bugün yeniden yaşarız hünkârım.
Fatih sultan Mehmet han
Cumhurbaşkanımıza bakarak, gülümseyerek eliyle buyurun dercesine.
-Dün ben kıldırdım, bugün siz
kıldırın, bunu bize yeniden siz ve milletimiz torunlarımız yaşattınız. Sizleri inanca götüren akıldan çok duygulardır emanete
olan saygınız bağlılığınızdır. Duygu, coşku ve iman hatta hayal çok önemlidir, hayal
ettiniz gerçekleştirdiniz, biz Bizans’ı
yıkarken onlar bizden sonra bu camiyi kapatarak, yenilgilerini unutmak için öç
almak istediler, sizler yılmadınız Allah’tan yardımla açılmasını istediniz,
bizi kabrimizden kaldırarak buraya kadar getirdiniz, bugün namazı kıldırmak size
düşer, öyle değil mi Şah İsmail Ertuğrul ve Osman bey.
Osman Bey
-Haklısınız hünkârım bana
devredilen dedem ve babamdan kalanla bu İmparatorluğu kurarak insana olan
hayranlığımızla hak adalet içinde yaşamasını istedik, buna engel olduk, en
sonunda olamadık, yıkıldık sandılar yanıldılar, zamanımızı ve neşemizi çalanlar,
aslında kendi zamanlarını ve neşelerini çaldılar ve bugün farkına vardılar. Bizler
önce nefsimizi kendimizi yenerek zafere sonra Âlemlerin Rabbine ait olan
zaferleri kazanmak için yola çıktık gönülleri fetih ettik, sizlere bıraktığımız
miraslara sahip çıkarak bugün bizleri bu mutlu günde bir araya getirdiniz, buyurun
Başkanım Cuma namazını siz kıldırın bu sizin ve torunlarımızın da dilediği gibi
sizin hakkınız.
Coşkun kalabalık, Anadolu’nun en
ücra kasabasından köyünden akın akın gelenleri birlik ve beraberliğiyle bugün
Ayasofya yeniden ilk günkü ruhu ile açılıyor. Tüm şairler ozanlar burada, Necip
Fazıl, Mehmet Akif Ersoy, Faruk Nafiz Çamlıbel… Ne güzel demiş Faruk Nafiz
Çamlıbel.
Yaşamaz ölümü göze almayan
Zafer, göz yummadan koşar da gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan
Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi
Gürleyen sesinle doldur gökleri
Zafer dedikleri kahraman peri
Susandan kaçar da coşana gider.
Faruk Nafiz Çamlıbel
Tüm insanlarımızın gözünde sevinç
pırıltıları sevinç gözyaşları var. Necip Fazıl Üstat sanki az önce yazmıştı.
“Ayasofya'yı kapalı tutmak,
Birleşmiş Milletlerden Afrikalı yamyam devletlerine kadar aleyhimize rey
verdirip kendileri müstenkif geçinen Batılılara "artık benim hayat hakkım
kalmadı!" demektir.
Ayasofya'yı kapalı tutmak, bu
toprağın üstündeki 30 milyon ve altındaki 30 milyar Türk'ün semaları tutuşturan
lanetine hedef olmaktır.
Ayasofya'yı kapalı tutmak, Allah'a
sövmeye, Kur’an’a tükürmeye, Türk tarihini kubura atmaya, Türk iffetini
kirletmeye, Türk vatanını satmaya denk bir suçtur.
Gençler! Bugün mü, yarın mı,
bilemem!
Fakat Ayasofya açılacak! Türk'ün bu
vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya'nın da açılıp
açılmayacağından şüphe edebilirler.
Ayasofya açılacak... Hem de
öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün mânalar, zincire vurulmuş masumlar gibi
onun içinden fırlayacak! Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik ve kötülük
etmişlerin dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek...
Ayasofya açılacak! Bütün değer
ölçülerini, tarih hükümlerini, dünyalar arası mahsup sırlarını, her iş ve her
şey hakkındaki gerçek miyarları çerçeveleyici bir kitap gibi açılacak...
Allah tarafından mühürlenmiş
kalplerin mühürlediği Ayasofya, onların aynı şekilde mühürlemeğe yeltenip de
hiçbir şey yapamadığı, günden güne kabaran akınını durduramadığı ve çığlaştığı
günü dehşetle kolladığı mukaddesatçı Türk gençliğinin kalbi gibi açılacak...
Ayasofya'yı, artık önüne geçilmez
bu sel açacak...
Bekleyin gençler! Biraz daha rahmet
yağsın... Sel yakındır.”
Sanki hayret ediyordu Üstat
şaşkındı oysa daha az önce yazmıştı, şimdi açılmıştı Ayasofya. Bu coşkuyu
anlatmakta zorlanıyorum birazdan ezan okunacak ve ecdatla bizler Cuma namazını
kılmaya başlayacağız. Bizans tekfurları zalimleri yardakçıları vesairi bugün
mezarına sığamazken, bizler âleme gülüşümüzle insanlığımızla barışla sığacağız.
Mehmet Aluç
Elinize sağlık :)
Teşekkürler ederim kardeşim Sağ olasın Var olasın Selamlarımla