
Aynam aşkti
Öykülerdi, ambarı yüreğin belki de
feri kaçmış gözlerinde mevsimin, denk geldiğim suretler.
Sapak bildiğim her kıyımdı ruhumdan
taşan alametifarika ve kuruyan topraklardı oysaki rahmetin ta kendisiydi taşkın
mavi ve taşkın zemin.
Terbiye olduğum yolun yolcusuydum ve
sözcüklerin müdavimi ve içmeyi unuttuğum iksir çarptı beni oysaki sudan
ibaretti elimdeki kırık bardaktan taşan rahmet.
Kulvarı olmayan bir yolculuktu kimi
zaman tepe taklak olduğum ve uhrevi hükümlerin depreştiği iç sesimde kaynayan
kazana attığım bir avuç umut.
Çapaklı gözlerinde yüreğin,
kardığımdı her k/andığım.
Veda hutbesinde yaşlara boğulduğum
ise kimsesizliğime sahip çıkan rahmetti.
Köreldiğim yıllardan firar edip de
yolum ne zamanki muteber sözcüklerle kesişti ve anladım ki; ömrün devasa
boşluğunda asla bir arpa boyu yol alamamıştım.
Azığım.
Katığım.
Asla azamet yüklenmeden yüreğin
neferi bukleleriydi uçuşan mevsimin saçlarına dökülen kar taneleri nasıl da
birbirine zarar vermeden aşkla ve rahmetle iniyorlardı yeryüzüne.
Atağa geçen hicap çoktan cehennem
yolcusu olmuştu.
Hırpani gölgemle sözleştim.
Yoldaşı olduğum umut teknesinde bir
derviş edasıyla heybem de tıklım tıklımdı ve yüreğin sefer tasında saklıydı
hüzünlü dizeler ve dizlerimi kırıp da bir ömür annemin kucağına başımı
dayadığım ve Hak yoluna baş koyduğum.
Aynam evrendi ama içimi dikizlediğim.
Aynam ufacık bir el aynasıydı elim
yüzüm düzgün mü kendimi kolaçan ettiğim.
Aynam aşktı çünkü aşktı gözlerimdeki
ışıltının sebebi ve yüklendiğim na’şıydı dünün elbet çocukluğumdan bu yana
öğretileri sahiplenip beni de sahiplenmiş iken Rabbim.
Kuvözümde saklıydı ölü çocuklarım ve
içimdeki bitimsiz telaş ve coşku ve heyecan… aşkın kaçıncı evresindeydim de
hala aşkı başat biliyordum ve sevgi dolu başakların dolgunluğuna hamt edip
içimdeki gizli özneyi de asla teşhir etmiyordum sadece dokunulmazlığında
benliğimin, bedenime de atıfta bulunup uydurma hikayeler değildi benim peşinde
dolandığım ve kendi hikayemi yazıyordum her gün ne de olsa paspal kalemimin
hicvinde bir titr yüklenmiştim.
Sözcüklerdi kasnağım.
Sözcüklerdi ne zamanki
haletiruhiyemle eşkâlini çizsem günün…
Mevzu bahis olan kimliğim de değildi
sadece hayat denen yolculuğun geçişi hükümranlığında gölgelerden uzak ve
aydınlığa yakın durmanın da meali ile öykündüğüm sayısız güzellik ve sevdiğim
sayısız insan ve duygularımın hikmetine vakıf olup konuşlu olduğum İlahi Işık…
Bir türbülanstı madem matemin devasa
yanılgısı.
Bir teveccüh idi madem aşkın devasa
rahmetini ışıyan yüreklerden çalakalem bana yansıyan ve yansıtmaya doyamadığım
nice sür-git mavilik ve bitimsiz coşkunun da verdiği hüküm ile umut giyindiğim
kimi zaman hüzün içip coşku doğurduğum belki de edilgen kimliğimdi etkin olmak
adına duygularımla hemhal uzandığım güzel izleklerde ben sadece öngörülerimi biçimlendiriyordum
ve içiyordum da rahmeti üstelik taşkınlardan fırsat bulup da dingin bir son
beklediğim.
Azat edilen göğün tembel kuşuydum.
Bıçkın mavinin telaşlı ve asi siyahı.
Siyahtan medet umuyordum madem daha
çok hüzün b/içebilirdim ve b/içtim de.
İçtimada süre gelen.
İştiyakı ise yarına odaklı.
İmtiyaz sahibi olan yoksunluğumun
aslında hiçlikle sınavı ve varlığımın da hiçlik iken türevi.
Sözcükler yan basan.
Sözcükler kalıbını basan.
Yüreği ihya eden yetmedi evrene
saldığım bir iç ses dalgası elbet kayboluşun da mimarı idi aşk ve hüzün.
Depreşen bir yanılgı ve türeyen o
girift yapı hayatın da sözlendiği mukaddes bir yolculuk önceleri tahayyül dahi
edemezken tasavvuru illa ki maviye attığım çapkınca bir bakış ve aşkın ihya
ettiği rotamda sözcükler iken hamim ama öncelikle habis kâbusları sonlandırıp
düş çukurunda bata çıka gerçeklerle iştigal.
Yüzü suyu hürmetine en çok da mavinin
ve ılgıt ılgıt esen aşkın da müdavimi elbet defteri kebirde yuvarlandığım kadar
sıfıra ortak paydada buluştuğum tüm insanlar ve tek çatı altında sadece
kendinden sorumlu bense kendimden sorunlu ve atağa geçip de huzur yüklü bir
minval sözcük katsayımda saklı idi İlahi sancı ta ki faniliğimle nükseden
coşkuma ortak olan meleklerin de el verdiği yolumda sadece O’nun nazarında
kabul görmenin ihtişamı ile gözlerimi alamadığım sonsuzluk…
Tebrik ederim gün seçkisini arkadaşım sevgilerimle...
sağ ol canım arkadaşım benim
Değerli Seçki Kuruluna çok teşekkür ederim
Gün güzelliğini gönülden kutluyorum can şairem. Gönül dolusu sevgilerimle...
Çok teşekkür ediyorum. Sevgimlesiniz
Aynam ufacık bir el aynasıydı elim yüzüm düzgün mü kendimi kolaçan ettiğim.
Aynam aşktı çünkü aşktı gözlerimdeki ışıltının sebebi ve yüklendiğim na’şıydı dünün elbet çocukluğumdan bu yana öğretileri sahiplenip beni de sahiplenmiş iken Rabbim.
Yüreğine sağlık arkadaşım anlamlıydı sevgilerimle...
merhaba, sev gili Melek çok teşekkür ederim arkadaşım. sevgilerimle güzel yüreğine