
Bi̇li̇yorum ki̇ daha çok sevmeli̇ydi̇m
Bir düşün söküklerinden biçtim günü
ve gün yüzlü ömre serdim niyazımı.
Öğüttüğümdü ömür belki övündüğüm
belki öğüt bildiğim hani acılarımı kundaklayan melekler gibi kanatlarıma doğan
ay ışığı ve bil mukabil gece, demeye meylettiğim bir şiirin diktiğim ayaklarında
yeni baştan inşa ettiğim ömrün mizacında saklı iken kurşun ağırlığında öyküm:
kimi zaman çarpık bir gülümseme ile geceyi kucaklayıp kalemimle avuttuğum sefil
yüreğim ve kimi zaman tüy diken hatalarım mihrabı dahi ihlal eden bir karanlığa
büründüğüm zaman zaman ve ansızın doğacak ayın da müjdecisi iken ruhuma değen
nuru acıların…
Sözcükler kimi zaman mezarım…
Sözcükler kimi zaman mahşerim…
Sırat köprüm kimin sorup sorguladığı
da değil hani içimi delen belki uyruğunda acıların her birimizi ayrı ayrı deşen
ve merkezinde toplandığımız bir şiirin esintilerin ninni bellediğim bir sema
gösterisi kimi zaman kendimle kapıştığım kimi zaman kapıyı açıp çarpıp
sıvıştığım…
Ömür biçtiğim değil günü öldürdüğüm.
Gün değil geceye devrildiğim.
Söz değil bilakis kocaman bir
ansiklopedi fasiküllere sızan niyazım ve nazım ve devasa bir aşkı rahmet bilip
içimi b/içtiğim kimi zaman elimin kirini akıttığım lakin alnımın akı ve anamın
ak sütü gibi helal bir sözcüğü sevgiyle örtüp sarmalında hidayetin acılarım
pekişse de gözümü alamadığım ufuk çizgisi elbet meylettiğim sonsuzluk ve
dostluğun izini sürüp kendimle helalleştiğim bir düş arası…
Bir ivme katlanan.
Bir yürek ki kanatlanan.
Bir aşk ki naralar atmaya doymayan ve
durmaksızın yazma ve sevme istemi ile körüklenen inancım belki de Allah katında
saklı imtiyazım, annemin başörtüsüne sinen huzurun kokusu; bir şiire dolan ay
ışığı ve aşka olan tutkum ve inancımla kendimle uzlaşmanın yollarını aradığım…
Huda’m.
Sandığım.
Sandukam.
Özlemim.
Sönmek bilmeyen ferim ve dinmeyen
özlemim en çok da huzura meylettiğim.
Ve o şadırvan.
Ötüşen bülbülün güle özlemi; gülün
Rabbine duyduğu aşk ve aşkın kefeni iken bir içimlik şiirlerden çıkıp da yola
ereceğim hidayetin rüyalarını g/ördüğüm cümleler kimi zaman nazar eden kimi
zaman acıyla zuhur eden kimi zaman suskun kimi zaman konuşkan çığırtkan ruhum
ve kalemim ve endamımda sakı gizemim ve gizini sürdüğüm aşk ve hüznün de bekası
iken bir bir saldığım gözyaşı ve serdiğim ayaklarına mevsimin elbet sefil
ruhumla tokuşan gök kubbe ve kehanetlerin erbabı süzgün ay ışığı nihayetinde
aşkla ihya olacak bir yürek neferi ki…
Sözcükler külbastı.
Sözcükler kimi zaman al basarken
imgelere.
Sözcükler heyecanım ve hezeyanım ve
aşkım ve güzergâhım ve yuvam ve ereceğim nihayette saklı.
İntihar öncesi dilendiğim ömür ve
huzur.
İhanet öncesi direndiğim.
İmtiyazlarımla denendiğim.
İbraz ettiğim sicilim.
İnkâr etmediğim geçmişim.
İhya edeceğim yarınlarım.
Aşkın imha ettiği sefil yüreğim ve
inhisarım.
Hakkın nazarında aşkın ve özlemin mademki
emir eriyim.
Af eyle Rabbim ve biliyorum ki daha
da çok sevmeliydim elbet kendimi en çok da mevsimin eteklerinden dökülen
taşlarla kendime ettiğim ihanetin de haddi hesabı yok iken ve aşkla yıkanan
ruhumda yıldızların sökün ettiği gönlümün nuru yok ki nazarında aşkın esefle
kendime ve yalnızlığıma direndiğim.
En çok seni sevdim Rabbim bir de
kâinatı sancılı varlığımla edindiğim o imtiyazın da farkına varmadan tam da
aşkla başım arşa erecekti ki…
Biliyorum ki daha da çok sevmeliyim.
Rahmetin ışığına serildiğim her anım
için ve yitip giden acılarıma dahi hamt ederken kul olmanın bilinci ile
serildiğim yolunda bana sunduğun nimetler adına şükrederim…
Çok çok teşekkür ediyorum
Hayırlı akşamlar
Biliyorum ki daha da çok sevmeliyim.
Rahmetin ışığına serildiğim her anım için ve yitip giden acılarıma dahi hamt ederken kul olmanın bilinci ile serildiğim yolunda bana sunduğun nimetler adına şükrederim…
Şükür sevdiren RABBİME, yüreğine sağlık arkadaşım saygılarımla...
Teşekkür ederim çok çok
Sevgimle arkadaşım