
Dua
İlahi düşlerin perde arkasında çok
derin bir tevazu bir de çöken omuzlarıma konan ihtiyar bir kelebek öyle ya;
doğalı yirmi üç saat geçti üzerinden ve ne yazık ki kalan bir saatlik ömür
dilimi bile onu zorluyor hele ki ısrarlı beneklerine gözlerim ilişirken
ağladığına tanık oluyorum gerçi insan olmanın bir dürtü olduğuna
inandırılmışken gördüğüm o ki; insanların dışındaki canlılar bile hayat denen
rotayı zorlukla telaffuz ediyorlar.
Aklımın iplerini az evvel saldım
boşluğa ve hoşluk dolu bir gülümseyiş beklerken katılaşan vücutlarını Kara
Melek ihbar ediyor Yaratana ne yani: katılaşan yüreklerin devamında bu sahne
miydi sunulması gereken üstelik günahı olmayan insanlar üçer beşer terk ederken
yaralı dünyayı?
Beni bekleyen bir ünlem imleci iken
bu sorular da nereden çıktı bir de insanlar demez mi; yazdıklarım onlara ağır
geliyormuş ya, yazmadıklarımı duysalar biliyorum ki eninde sonunda taşlanacağım
yine de ekmek dilimlerini uzaktan uzatıyorum insanlara ve gel-git akıllarına
riayet etmeden gidip gelmelerin meali ne ola ki diye sorguluyorum da biteviye.
Güneş batalı saatler oldu ve el ayak
çoktan çekildi.
Ellerim temiz de üstelik ve ayaklarım
da hatta yıkamadığım tek bir duygum kalmadı: mis kokan bebeklere özendik
herhalde hani cennetten bizlere gönderilen ve ağlamaları kulağımı çınlatıyor
oysaki dolaylarımda tek bir bebek yok zaten yolda gördüğüm çocukları bile
uzaktan sevmeme izin vermiyorlar anneleri ve anne olmamam onlara fazlasıyla
batıyor üstelik bir kez bile dile getirmemişken, neden diye.
Anneler, babalar ne yani; suç
duyurusunda bulunanlar çocukları mı olmalıydı ve işte hayata ket vuran
milyonlarca detay ki resmin genelini çok yeni keşfetmiştim ve düşlerimi dolgu
yapmayı sonlandırıp hayallerimi gerçekleştirecektim ve şimdi insanlığa tanınan
zaman bir de zaman zarfları ne de olsa az evvel ulaştı adresime ama zarfın
içinden ne çıkacağını umursamadan fırlattım odanın bir ucuna sonra da ellerimi
dezenfekte ettim şükürler olsun ki ruhumla ilgili bir sıkıntı yok en çok da
içimdeki iyi niyeti bozmadan yaşamın kıyısından acele filan da etmiyorum neye
mi?
Misal mi?
Cüzdanımdaki para.
Yüreğimin hisse senetleri.
Dolaşım sistemimde kanım sürekli
adrenalin pompalarken.
Nöronlarım ise akla zarar ve
azalacaklarına çoğalıyorlar ve işte sadece bir gün yazmayı ertelediğim zamanın
akabinde yolum düştü yine satırlara hem televizyondaki uzmanlar demiyor mu:
burnunuzu dahi uzatmayın pencereden ve sadece uzaktan seyredin olanı biteni ya,
olmayan bitmeyenler?
Hele ki içimde yıkılan Berlin
duvarının ardından ya, yeni bir fay hattı kırılıp da devasa bir depreme
sebebiyet verirse?
Allah korusun.
Allah en çok da aklımızı korusun.
Kısaca eski günlerin özlemini
şimdiden duymaya başladım hatta canımı yakan insanların uzak kalması adına
nasıl da üzgünüm.
Bu virüsten de beter olan zalimler
nereye saklandıysa…
Zulmün sonlanmadığı yeryüzünde
kapımızı daha kimler ve neler çalacakken…
Sözcüklerim dingin ve diri.
Ruhum az evvel duruldu.
Rüzgâr hala esiyor ve ben hala sevme
güdümle sahip çıkıyorum yakınımda uzağımda olan insanlara ve asla da bir
talebim yok onlardan sadece oldukları yerde kalsınlar ve onları sevmeme izin
versinler.
Çok da az kalmıştı hani: neye mi?
Tam da kendimi sevmeye bu kadar
yaklaşmışken hele ki baharı coşkuyla tam da karşılamışken…
Evine erzak yığan insanlar iyi de ben
bunu niye akıl etmedim ki?
Varsa yoksa iç dünyamı zengin ve
bahtiyar kılmak adına…
Alacağım kitaplar var misal.
Ve takip ettiğim sayısız dergi.
Uzandığım sedir filan da yok ne de
olsa gündüz vakti asla sevmem uzanmayı ve geceyi de düşlerken işte çat kapı geldi
üstelik tüm hüznüyle ve umudunu da takıp takıştırmışken…
Gelen daha neler var neler elbette
ilham perim sadece bir gün geri durup da koşa koşa atlarken kollarıma üstelik
yakın temasta olduğum tek mefhum elbette öncesinde güzel Mevla’m…
Daha kimler kimler?
Koklamayı özlediğim çiçekler mesela
gerçi daha bir hafta oldum saksı saksı çiçek almamım üzerinden geçen zaman ama…
Latif bir esinti işte titredi içim ve
kulvarında özgürlüğün tüm dünya evde nöbete dururken ben tüm evreni nasıl da
geziyorum ve içimdeki özlem dindi işte en çok da özlediğim tam olarak buydu
yoksa ben nasıl nefes alır ve direnirdim bu hayata?
Sözcükler… bazen nasıl da nazlılar.
Bir de bana demezler mi; alıngansın
diye…
Bir de fevri olduğum gerçeği.
Gerçeklerin zirve yaptığı mı?
Elbette sevmeye duyduğum özlem ve
ölüm korkusu iken tüm evreni saran ben sadece bir gün sevmeyi erteledim ama
yüreğimde olanlar elbette yerini muhafaza etti.
Kaç gün ya da hafta ya da ay?
Sona değil umuda duyduğum inanç.
Ve Allah’ın izniyle de feraha
çıkacağımız…
Özlemini duyduğunuz ne ise lütfen
ertelemeyin lakin içinizde kötülük, nefret ya da kin varsa lütfen uzak durun
bizlerden, iyi insanlardan, çocuklardan, kadınlardan ve de kimse gözünüze
kestirdiğiniz sadece gözlerinizi kendinize dikin ve lütfen sadece kendinizden
nefret edin. Yetmedi mi zalimlerin yaptıkları?
Yetmedi mi bunca cinayet, bunca terör
belası?
Yetmedi mi hayatı zindan ettiğiniz?
Elbette sözüm sadece sevgiden ve inançtan
nasiplenmeden bu günleri yaşamımıza sebep olanlara…
İster biyolojik bir silah ister bir
kumpas isterse hastalık addedilen bir virüsün de sebep olduğu.
Bağışıklık sisteminize de gelince
lütfen inançla, sevgi ile güçlendirin savunma sisteminizi ve bunu yapmaktan
acizseniz bari izin verin iyiliklerin ve güzelliklerin yaşamasına ve masum
insanlar hayalleri ve sevgileri ile yol alıp tüm zulme rest çekmişken…
Ellerinizi yıkamak içinse çok geç
çünkü ruhlarınızın pürü pak olması için verilen şansı çoktan kaybettiniz
üstelik musluktan akan zemzem suyu da değil sadece yüreği ihlaslı ve sevgi dolu
insanların sayesinde atlatacağız bu sıkıntılı süreci.
İhtiyatlı.
Temkinli olduğunuz kadar da temiz
ruhlarınıza ihtiyacı var bu evrenin ve artık izin verin de evren arınsın
kirinden pasından üstelik yaşamayı hak eden milyonlarca çocuk ve mazlum yürek
varken yeryüzünde elbette yüce Yaratan sahip çıkacaktır yarattığı kâinata ve
bunca insanın duası da asla karşılıksız kalmayacaktır Allah’ın izniyle.
"Özlemini duyduğunuz ne ise lütfen ertelemeyin lakin içinizde kötülük, nefret ya da kin varsa lütfen uzak durun bizlerden, iyi insanlardan, çocuklardan, kadınlardan ve de kimse gözünüze kestirdiğiniz sadece gözlerinizi kendinize dikin ve lütfen sadece kendinizden nefret edin. Yetmedi mi zalimlerin yaptıkları?""Bağışıklık sisteminize de gelince lütfen inançla, sevgi ile güçlendirin savunma sisteminizi ve bunu yapmaktan acizseniz bari izin verin iyiliklerin ve güzelliklerin yaşamasına ve masum insanlar hayalleri ve sevgileri ile yol alıp tüm zulme rest çekmişken…""Ellerinizi yıkamak içinse çok geç çünkü ruhlarınızın pürü pak olması için verilen şansı çoktan kaybettiniz üstelik musluktan akan zemzem suyu da değil sadece yüreği ihlaslı ve sevgi dolu insanların sayesinde atlatacağız bu sıkıntılı süreci."
Yıldız kardeşim yazınızı canla başla okudum içten samimiyetinizle duygu yüklü kelimeler ve temennileriniz o kadar içten ki hayran kaldım.Hangi satırı yorumlayayım baştan sona bir şahaser,sanki şu an bakınca dünyamıza sanki dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç derken Rabbim sayesinde ona olan umudumuzla vakit geç değil,bu virüsü hak eden o zalimler muhakak ki hak ettiklerine bu alemde olmazsa ahiret aleminde kavuşacaklardır kendi cehennemlerine.Bu cihana bir daha ağlayan mazlumlar olmasın Aylan bebeler ölmesin derken birde mültecilere yapılan bu zulüm ne yazık ki hala ders alınmadan devam ediyor.
Biz Rabbimizin izniyle bu virüsten sağ salim çıkacağız inşallah, avunmuyoruz teselli ediyoruz Rabbimize olan umudumuzla,çünkü bizler insanı seven mazluma koşan ,mazlumu ezenleri Rabbim ezsin yok etsin diye gece gündüz dua edenleriz ve yola çıkanlarız,Rabbim cezayı hak eden kuluna verir.Şu anda içimizin kararması değil aydınlıkla Rabbimize olan inancımızla güneşler yine umutla doğacak,umuda pranga vuranlar ise inşallah zelil olacak inşallah,bu mübarek Miraç gecesinde bu dualarımızın kabul olması temennisiyle,emeğine gönlüne binlerce kez teşekkürler ederim kardeşim,Rabbim cümlemize sağlık sıhhat afiyetler versin, her şey gelir geçer Rabbim sayesinde buna inacımız tam ve sağlamdır,selamlarımla kardeşim.
Allah razı olsun ağabeyim.
Çok sağ olun.
Yüreğiniz dert görmesin asla.
Kandiliniz mübarek olsun ağabeyim.
Selam ve dua ile