
Düş çukuru
‘’Leyle-i leyla: çok uzun ve
ıstıraplı gece.
Gece ve korku. Gece ve hasta. Gece ve
ıstırap.’’
(Nazan Bekiroğlu)
Bir dilemma sür-git hayallerin
pabucunun dama atıldığı ve kaykılmışlığın ekseninde kendine ihanet eden
satırlar ve şair.
Yakamozlar ısrarlı madem ve pişekar
gölgeler davetiye çıkarıyor aymazlığa.
Bir düş gücüne feveran eden gerçekler
sonsuzluğun tahayyülünde sevecen imgeler kanatırken yarayı lakin açılmamış
henüz o yara ve içlenen yamanın da kabulü zarfında boş bir imge kadar sıra dışı
beyazlığın yankısı teslim almışken geceyi.
Patavatsızlığın gölgesinden kaçışan
bir düş çukuru:
Kayıp alfabe
Her parantezin de korkusu:
Hani boş kalırım, diye.
Sözcüklerin rahmetinde saklı kayıtlar
Aşkın aç gözünde şaibeli özlem:
Başı kayıp bir masal
İndinde meltemin Kasım’a dair;
Bekletilmiş hazan bahara yenik düşüp
de
Körelen benlikten sızan gözyaşı gibi
Kanamalı her bir imge.
Bir inilti t/aşkın ayaklarında şiirin
Belirsiz bir neşe
Varla yok arası geceye bel bağlayan
şair
Hikmeti ise esaretin kozası;
Sözcük yoksunu bir günden kalan
geriye:
Geceye dair kapışan duygular
Israrla kekelerken hüznü
Bahsi geçen her asi mavide
Taş değmesin yeter ki ayağına
mabedin;
Matemin de sihri uçuşan karanlık
Sevdalı birer methiye…
Kayrasında ömrün iltihaplı her
ayrılık
Çıkmadık candan ümit kesilmez madem
Yorgunluğun meali
Sır tutan bir haznede saklı yürek
Atan her hece
Ritmine gebe gecenin
Kavruk satırlarda ölü hücreleri
matemin
Külüstür satırlar doğurgan hüznün de
kabri
Sondan başlayıp da saymaya
Aymazlığın haritası
Yazılmaya dair her duygu.
Solun da çeperinde ısmarlamış bir kez
şair
Irgat gibi düşüp yollara
Yalnızlığın bahsi geçer geçmez
Dağılan benliğin her zerresi
Avuçlarken hasreti.
Ölüm kadar sırnaşık
Ehemmiyet taşır mı sahi bunca ihanet?
Önce kendine attığın tokat
Sudan sebeplerle kaykılmış bir
eksende
Gölgesinden bağımsız her benlik
Ayrı düşüp niyetten
Sonlanması elbette tevafuk
Bilinmezin indinde.
Işıktan yana derdi gecenin;
Seyyahı elem olsa ne yazar
Kıblesi evrenin.
Dokunulmazlığın büyüsü
Çapkın ne çok hece büyütürken gözünde
sedayı
İnfilakı ömrün bahsi geçen bitimsiz
hüzünde.
Delişmen bir miat dolmadı madem;
Fıtratına haiz her esaret
Sabıka kaydı muradın.
Düş Çukuru...Solun da çeperinde ısmarlamış bir kez şair
Irgat gibi düşüp yollara
Yalnızlığın bahsi geçer geçmez
Dağılan benliğin her zerresi
Avuçlarken hasreti.
Hasret ateşten gömlek eğer kavuşmak uzaksa, yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle...
Güzel yürekli arkadaşım benim, çok teşekkür ediyorum.
Sağ ol çok sağ ol değerli arkadaşım.
Hayırlı akşamlar.
Hep hep sevgimle
dost emeğine kalemine yüreğine sağlık selam ve saygılar
teşekkür ederim dostum
selam ve saygılarımla
Emeğine yüreğine sağlık Gülüm hocam tebrikler hayırlı akşamlar hocam
Teşekkür ederim Murat Hocam. Hayırlı akşamlar