Ey Varoluş İnsanları Saran Dünyasının Geniş Yelpazesini Aşarak İçeriye Giremedim.


varoluş ile ilgili görsel sonucu

 
Ey varoluş, geldin ise iki defa kapıya vur. İçim dışım boş, içimde bir var dahi yok ki var olayım. Gel anlat bana varoluşu, kurtuluşu hissettir bana. Al beni insanın merkezine yerleştir, ben arayarak bulamadım her türlü yaklaşımlarla! Sende, etkili bir akım muhakkak vardır, beni de o akımın içine yerleştir ve yaklaştır. Ben her yaklaştığımda, onları kuşatan saran dünyanın geniş yelpazesini aşarak içeriye giremedim, onları yeni arayış yerine köhnemiş sorumsuzluk yumağı içinde boğulurken gördüm, çabuk gel ey varoluş onları kurtaralım bende bir nefes alayım… Belirli bir fikir havası iklimi içinde değilim, çünkü tek başıma insan varmadan, kendimi yetersiz başarısız buluyorum! Anlam dünyasında var olmak istiyorum lakin önümde arkamda dört bir yanımda, bir anlam bütünü yok, sığınabileceğimiz bir liman dahi yok ne olur çabuk gel.
 
Uyumsuz düşüncelerin sarmalında tek düze yaşamak çok sıktı bunalttı, içimizde bir şeylerin var olması gerektiğini biliyorum artık, yoksa nasıl var oluruz, bu ceset bedenle? İnsanlara karşı bir his duygu sevgi olmadıktan sonra, nasıl var oluruz anladım artık ey varoluş, yoksa geldin de içimde misin bana bunları şimdi düşündürerek yazdıran? Oysa az önce çıkmazlar içinde iken dünyaya başkalarına yabancı iken, şimdi iki dost ettin!
 
Her şeyi yaratan Âlemlerin Rabbi Allah iken, sanki yetkimiz gücümüz varmış gibi bir dünya yaratmaya-Haşa- çalışıyoruz! Bu absürt saçma fikirler, nereden nasıl çıkıyor? Buna gerek var mı ki? Zaten dünya var dizayn et, neden ikinci bir dünyayı dünyaya sığdırmaya çalışıyoruz ki? Bence asıl çaresizliğimiz bu aşamaya geçmeye başlarken başlıyor ve var olmak yerine, yok olmayı seçiyoruz, bilmem sizler ne dersiniz, benimki sesli bir düşünme tekniği. Selamlarımla.
Mehmet Aluç