Fikri Alandaki Kopukluğumuzu,Edebiyatla Şiirle Yeniden Sağlamlaştırmalıyız.
Gezdiğim sokakların okuduğum
şiirlerin kırık duruyor sözleri, yarına yol gösterecek olan işaret levhaları kırık,
yolları sokaklar üzgün ve yeşerecek olan dalları parçalanmış duruyor, parçalar halinde.
Bunu bir rastlantı sonucu değil, insanlar arasında gezinirken gördüm. Okumaya
anlayışa dair bir kalıntı dahi göremedim desem şaşırın sizlerde benim gibi! Bizi
böylesine zayıf düşüren nedir idealsizlik midir? Bocalamam mıdır? Yarım
halimizle bizi tamamlayacak olan şiirlerle, kendimizi tam ederek tam olmaktan
mı korkuyoruz? Çözemedim, düğüm düğüm oldum kaldım! Oysa şiir veya edebiyat insanın
yaşam alanında yol alırken, parçalanmış halimizi bir arada tutmada, yarım
yaşanmışlığımızı bütünlüğe ulaştırma açısında bir felsefe bakış açısı üreterek bize
güzel olanı sunma peşindedir, lakin biz peşinde değiliz ne yazık ki!
Belki bizden önceki nesil de, enkazın
üzerine yeni bir bina inşa etmekten söz ederken sağlam binalar kurdular. Gel
gör ki o günlerde herkese hitap ettiği kitle buna hazırken, bugün henüz bizler
buna hazır değiliz galiba efem, ama gelecek kuşaklar buna hazır olacaktır temennisiyle,
edebiyat alanında şiirle okunurluk adına sevilirlik adına, güzel binalar inşa
edecek miyiz bu çok önemli. İşte benim üzüntüm bundandır, gezdiğim sokaklarda
bu yıkıntıları görürken üzülüyorum.
Ben, ruhumuza özümüze karşı bir
medyan okuma kahramanlığını sergileyelim demiyorum. Belki bugün sade bir insan olan
bizler, edebiyat ve şiirle bir üstinsan olarak, insanı sevmeyi onun değerlerine
sahip çıkmasını isterken, okumayı severek gönlü süslemek gerektiğini söylerken,
şu anki bakış açımla belki hiç gerçekleşmeyecek gibi görünse de, böyle bir atlamayla
sıçramayla yolun karşındaki güzel olana, bir adımda değil üç beş adımda
atlamayla diyelim buna ulaşmak için çabalamak gibi bir sorumluluğumuz olduğunu da
unutmayalım.
|
Mehmet Aluç
