GARİBANI ÖKSÜZÜ
Elleri nasırlaşmış, gözler dersen buğulu,
Memleketini sordum, kuzey, batı, doğulu
Ne evi var ne barkı, yattığı park kuğulu,
Sereserpe uzanmış, garibanı öksüzü,
Döşeği kara toprak, yorganıysa gökyüzü,
Çehresini gizliyor kartonu köşeleyip,
Nasibini arıyor çöplüğü eşeleyip,
Ne bulursa topluyor toprağı deşeleyip,
Toplarken kan ağlıyor garibanı öksüzü,
Libası paramparça, hamam görmemiş özü.
Avucunun içinde gizleyerek tığını,
Diz üzeri çömelmiş, manavın atığını,
Zar zor temin ediyor ekmeğe katığını,
Ayırıp çürüğünü garibanı öksüzü,
Yüreği nasırlaşmış, zenginin görmez gözü.
Kulağa küpe olsun söyliyeyim paşama,
Birinci fasıl bitti, bu ikinci aşama.
O kadar alışmış ki, acımasız yaşama,
Gam yükünü sırtlayıp garibanı öksüzü,
Yalın ayak arşınlar ova, bayırı düzü
İsmet Murat gezerken düğün ile derneği,
Kapıdaki eşeği elindeki değneği,
Gözüne lüks görünür çobanın kepeneği,
Kuşanmayı arzular garibanı öksüzü,
Eller duaya kalkar, arşı titretir sözü.

Emeğine yüreğine sağlık İsmet hocam tebrikler hayırlı bayramlar diliyorum hocam
Çok teşekkür ediyorum Murat bey Allah razı olsun hayırlı bayramlar