Gecenin Deminde Demlenmiş Sözlerim
Sesleniyorum karanlığa aşkın aydınlığıyla
geliyorum, yordun insanları artık çekil kenara.
©
Gönder semaya aşkla bir selam, benden kimseye
gelmez zarar diyerekten
©
İstediğin kadar kaç, kaçamazsın korkularından
yürüsen de aksak aksak.
©
Vakitsiz yatmak ve uyanmak bir sevda olsaydı,
herkes vakitsiz yatar ve uyanırdı. Bilinmeyen dillere sevda uyarda insan uymaz,
yabancı kalır, aşkla uzun süre baş başa kalmayınca ve yaşamayınca.
©
Bir bakış yetişmiyorsa bir gönüle ve yanağa, dağları
delmeye devirmeye hiç gerek yok, bırakın kalsın yerinde. Aşkla aşka varmak
insanların aşka ulaşılması için dağlar yıkılır ve delinir, ortada aşk yoksa
gerekte yok.
©
Derin bir mağara olsaydı bu gönül,
derinliklerde ve karanlıklar içinde kalırdık ve yaşardık. Derin bir mağara
değil bu gönül yaşadığımız bu aydınlık dünya, içini uyuşuk kelimelerle
doldurarak uyuşturmaya ne gerek var? Modern cümlelerle doldurmak bizi yabancı
kıldı sanki!
©
Tekrar tekrar nefretler, fırından pişerek
suratımıza atılıyor, bu fırıncıya odun vereni bulacaksın, neden odun verdiğini
soracaksın da, ya oduncu kardeşim ha ahirette yakıyor ha bu dünyada, bu dünyada
yanın hiç olmazsa alevi yok, ahirette aleviyle yanmayın derse, oturup yeniden
düşünmek lazım bence!Çünkü oduncunun umurunda değildir odunun
nerede yandığının,her gün odunlarının altına suyu vermeli.
Mehmet Aluç-Gülveren
