Card image cap
Kiliciniz keski̇n olsun

YAVUZ SULTAN SELİM giyim kuşamına itina etmez, 

giydiği kaftanı uzun süre sırtından çıkarmazmış.

O çıkarmayınca vezir vüzera da 

yeni elbise yaptıramaz olmuş..

İyice kılıksızlaşmışlar.

Ne yapsak da padişahı 

yeni bir giysi diktirmeye ikna etsek diye 

düşünürken İran elçisi gelmiş

Bunu fırsat bilen paşalar huzura çıkıp 

-Bu İranlılar görünüşe, 

şatafata fazla ehemmiyet verir, 

ona göre hazırlanmak icap eder deyince 

Yavuz dertlerini anlamış

-Tamam tamam demiş, 

yaptırın birer takım elbise.

**

Zannetmişler ki Sultan da yaptıracak, 

en güzel giysileri diktirmişler.

Yalnız Yavuz onlara demiş ki

-Ayağımın ucuna güneşin ışıklarını 

elçinin gözüne yansıtacak şekilde kılıç koyun

Vezirler yepyeni giysileriyle huzurda yerlerini almış

Lakin Yavuz içeri girmiş ki eski giysi sırtında !

Paşaların etekleri tutuşmuş, 

Sultan eski kendileri yeni kıyafetli

Neyse usul gereği,

elçinin kollarını bükerek içeri almışlar  

**

Şahın mesajını iletmiş, cevabını almış, çıkmış

Vezirler Sultanın ne tepki vereceğini korkuyla izliyormuş

Yavuz onlara demiş ki

-Gidin sorun bakalım, 

elbisemin ne renk olduğunu hatırlıyor mu ?

Koşup sormuşlar

Elçi demiş ki

-Kılıcın korkusundan başımı kaldırıp 

Sultanın giysisine bakabildim mi ki rengini bileyim ?

**

Dönüp Sultana elçinin sözünü nakletmişler

Yavuz yüzlerine bakmış, bakmış, demiş ki

-Kılıcınız keskin oldukça hangi elbiseyi giyerseniz giyin 

düşman cesaret edip yüzünüze bakamaz.

Amma kılıcınız keskinliğini yitirirse 

en göz alıcı giysileri de giyseniz, ona tesir edemezsiniz, 

onun için kılıcınızı keskin tutmaya bakın, 

kılıcınız keskin olmazsa zillet de başlar...

Kılıcınız keskin olsun...