
Kurulmamiş cümleler duraği
Eskisi gibi gülemiyorum ve insanın
havsalası almıyor bunca içli serzenişi oysaki ihbar ettiğim kendimim kendime.
Maruz kaldığım kış güneşinde eriyen
içimin etekleri belki de etekleri tutuştuğu içindir mevsimin üstelik kürediğim
kadar küsüyorum da içimdeki çocuğa.
Matemin sönmeyen feriyim ve ellerimde
yıldız tozu sanırım yaldızlı mazimden arda kalan son yıldız az evvel
gökyüzünden çaldığım üstelik sormadım da kimselere.
Makul bir düş olma ihtimali ile
y/anıp tutuşuyorum ve temennilerim o yönde ki; ben hala mağduriyetimle huzuruna
çıkıyorum Rabbimin.
Sakıncalı şiirleri çoktan sildim
defterimden sanırım aşkın lakabı bazen bir beden büyük geliyor ve med-cezirin
ahengine kapılmış kabarmış bir dalga olmam da çoğu insanın gözünde devasa bir
suç.
Tırnaklarımla kazımadım ben bu hayatı
ama beynimdeki doluluk ile içimdeki çukurdur beni benden eden. Hadım edilmiş
mutluluğun hangi sapağında ise mevsim, övünüyorum zaman zaman acılarımla ve eşkâli
kayıp yüreğin sıra dışı mateminde huzur buluyorum.
Benim duygularım bulunmaz Hint kumaşı
ve uçuşan püskülleri bana serilen kırmızı halıdan arda lakan kırmızılık:
sanırım yanaklarımdaki narçiçeği ile sözlendim ben bu mevsim ve neye karşılık
geldiğini bilmeden seviyorum illa ki seviyorum üstelik tek maruzatım iken ve
mücbir sebeplerden dolayı yok sayılan varlığımla içimde kelebekler uçuşuyor
çünkü acıları ve yoksunluğu daha kolay hazmediyorum.
Kanaviçe desenli bir izlekte
mihrabını süslüyorum evrenin sonra da yuvarlıyorum sonsuzluğun hanelerini
sıfıra ve denk düştüğüm sonsuzlukta biliyorum ki onsuz geçen hayatım aslında
sessizce sevmeme sebebiyet veriyor.
Birincil tekil şahıs olmanın da
verdiği bir mahcubiyet saklı içimde ve asla birincil çoğul şahsa denk
düşmediğim ve illa ki ikincil çoğul şahısla muhatabım üstelik ‘’sen’
’diyebilmenin de imkânsızlığı ile içre dönük benim itiraflarım ezkaza ‘’sen’’
diyeyim kıpkırmızı oluyor kalemim ve bir övünç değil de bir öğreti gibi
kabullenmişliğim bu saygıyı tek nefeste şerh düşmeyi de görev biliyorum senli
benli muhabbetlerde içine açan bir çöl çiçeği gibi kuruyor dudakları kalemin ve
son nefesimle eşleşiyor hızlı hızlı kalp atışlarım.
Kurulmamış cümleler durağında
beklemedeyim ve tüm ağır vasıta cümlelerine geçiş hakkı tanınırken, hafife
alınan yüreğimle s/alınıyorum ben bir ileri bir geri ve şairin son ç/ağrısını
bekliyorum hele ki izdiham sebebi iken yamuğa gelen mizacımdaki onca hıçkırık
ben /ağlayan kelimelerden yenidünyalar ve öyküler örüyorum kendime bu sefer de
tenime batan şişle irkiliyor düşlerim.
Semt pazarında çöpe atılmış zerzevat
gibi dikiyorum heceleri üstünkörü bir istemden çok çok uzak istem dışı bir
rengim ben bazen boca ettiğim dualarım bazen ördüğüm duvarlarım genelde azığa
aldığım düşlerim ve umut pazarında biteviye örselenen bir çengi gibi dumura
uğrayan ne çok hece.
Ne zamanki şairle kesişse yolum…
Ne zamanki kurulmayı bekleyen
cümleleri sıraya sokamadığım o hengâmede asılı kalayım…
Ve uyutuyorum kalemi ertesi güne
kadar ve yer açtığım duygularımdan sızan ışıkla içimdeki karanlığa güneş
doğruyorum ve efkârıma tuz basıp geçici olarak beklemeye alıyorum iç sesimi ta
ki dış ses ve uyaranları ile gözlerimi açsam güne ve neyin beklediğini bilmesem
de umut etmeden duramıyorum işte ve sevgimden ödün vermiyorum: aslında elbette
kucaklaşacağım kendimle olan son düellomda tüm cihanı da tanık ve katık ederken
düşlerime ve aymazlığında hayatın yeni bir ben diliyorum kâinattan ta ki o
günkü mizacımla serildiğim bir şiirden aşk ve umut diye doğmaya şerh düşen
niyazımda saklı tuttuklarımdan sadece Yaratan iken haberdar olan üstelik
nükseden tüm coşkuma ve heyecanıma da ortak ettiğim bir latif rüzgâr çalakalem
yaşamayı meşrep edinmişken…
Kurulmamış cümleler durağında beklemedeyim ve tüm ağır vasıta cümlelerine geçiş hakkı tanınırken, hafife alınan yüreğimle s/alınıyorum ben bir ileri bir geri ve şairin son ç/ağrısını bekliyorum hele ki izdiham sebebi iken yamuğa gelen mizacımdaki onca hıçkırık ben /ağlayan kelimelerden yeni dünyalar ve öyküler örüyorum kendime bu sefer de tenime batan şişle irkiliyor düşlerim.
Ağlamak istiyor bazen insan gözlerinde yaş bitene kadar, anlamlıydı sevgilerimle...
İstiyor insan hem de nasıl istiyor aslında ağlıyor da sessizce içine akıtırken bir de dua ederken eşlik ediyor yüreğin yaşları.
Güzel ve duyarlı yüreğine çok teşekkür ediyorum canım arkadaşım benim.
Çok çok sevgimle.
Eksik olma canım