
Neden ölmüştüm ben anne?
Düşlerimi sağalt aydınlık ve geceyi
böl ortasından.
Düşe düştüğüm her gece içimdeki
aymazlığın kırıntılarına talip olmanın verdiği heves ile kopacak kıyametin de
öncüsüdür iskeletim ve et yığını değil duygu katmanlarında açan çiçeklerimden
sorsunlar beni.
Mavi cüsseli bir şarkı gibi azat
edildiğim ve ırkı olmayan acılar gibi elbet gecenin neşriyatıdır her şiir.
Azımsanan yüreğimde kala kaldığımın
da habercisi belki de anlık bir hüzün mutluluğuma ket vuran ömürlük nice hasret
ve yanılgı içimin dipsiz kuyularında boğulan satırlarım.
Günümü geceye; gecemi sabaha katık
yaptım da düştüm yollara ben, dercesine şirin bir gözaltı belki de göz
torbalarımı delen şimşek ve göz çukurlarımda batan nice kâğıttan kayık eften
püften de değil hani acıların iz düşümü.
Kat izlerini dünün yeni ütüledim
sonra da birer ayraç koydum her uslu düşe ve yaramaz gerçeğe kat çıktım ve işte
devrik cümlelerimi boykot eden düzgün kimliğim yerli yerinde akıl sağlığım gel
gör ki ne zaman daldım hayallere kıyıya vuran her gerçeğe de bağdaş kurdum
kibirli kum izinde saklı ayak izimi yok saydım elbet kıyıya vuran her dalgada
astım yüreğimi okyanusun merkezine.
Bir düştüm öylesine bir düş ki.
İçine düştüğüm aşkta varsa yoksa bir
çiy tanesi.
Hasretin izbelerinde ve göğün
çalkantılarında belki de beylik bir söylemin nazarında elimine ettiğim her
günde saklıydı benim mazim ve gün olmak değildi amacım sadece gün yüzlü bir
yüreğin sahibesi ve cüsseme bakmadan düştüm yollara, aşkın radarına takılan her
huzmede ben sadece kanatlarıma değen ışığı b/içtim ve evreni tavaf ettim
duygularımla.
Kalıtımsal bir hüzündü içimde büyüyen
ve baba aşkına mezar olan çocuk yüreğim ve çocuk kimliğimle yetişkin olmaya
delalet ne varsa kazdığım derinlere belki de kazıdığım isim evrenin rahmine
elbet yeniden doğmak adına ölmeliydim.
Öldüm de.
Varlığım hicaptı kimince ve ben
sadece çocuktum.
Çocukluk saklıydı madem mizaçta illa
mi ölecektim defalarca?
Varlığımla katıksız hizmetindeyim
masumiyetin.
Seslerdi firar eden ve sessizliğim.
Tüten duman belli ki yangın yeriydi
matem evinde ağlaşan insanlar ve de yakılan ağıtlar.
Dünümdüm.
Günümde sadece gülümsemenin nabzını
tutuyordum ve yarın olmaya çok uzak.
İçimde kalan her ukde belki de
tuzaktı insanlara ve çocuk bedenimle ben sadece bir çalıkuşuydum belki de
öğretmeninin biricik kuzusu elbet saf tuttuğum okul çatısında büyüyecektim de
büyütürken acılarımı aşkın devindiği evrende kötülüktü hasbıhal eden ve masum
titrinde gök kubbenin neydi dokunulmazlığın görevi?
Aklım ermezdi ki.
Başım göğe değmemişti madem.
Sevecen bir mizansende asılı kaldığım
ve yalnızlığın hutbesi iken çıktığım yolun dönülmezliği…
Başım dönüyordu madem dönecek miydim
ben illa ki başa?
Başı olsa da hikâyenin masumiyetim ve
güçsüzlüğüm müydü beni hayattan koparan?
Annemin nazlı sesi, babamın koruyucu
benliği ve Allah katında beni koruyan ve kollayandı madem inancın rahmeti…
Sonsuza kadar cennette kalacağımın da
müjdecisi elbet hayatımı sonlandıran elbet hayallerimi yok sayan…
Sahi, neden ölmüştüm ben ve kime
zarar vermiştim de çekmiştim elimi eteğimi evrenden?
Çocuk olmanın sorumluluğu ile
bedenimdeki kefen ve kanımın donduğu ve kanını dondurduğum insanlık…
Kayan bir yıldızdan geride kalan
yıldız tozu kadar masum ve zararsın ve ölüm hiç de yakışmamıştı küçücük
bedenime ve kocaman yüreğime.
Çok çok teşekkür ederim.
Yürekleriniz dert görmesin
Emeğine yüreğine sağlık Gülüm hocam tebrikler kutluyorum günün yazısını ve yazarını hayırlı geceler diliyorum hocam
Murat Hocam çok çok teşekkür ediyorum.
Sağ olun var olun.
Hayırlı akşamlar dilerim
Annemin nazlı sesi, babamın koruyucu benliği ve Allah katında beni koruyan ve kollayandı madem inancın rahmeti…
Sonsuza kadar cennette kalacağımın da müjdecisi elbet hayatımı sonlandıran elbet hayallerimi yok sayan…
Sahi, neden ölmüştüm ben ve kime zarar vermiştim de çekmiştim elimi eteğimi evrenden?
Çocuk olmanın sorumluluğu ile bedenimdeki kefen ve kanımın donduğu ve kanını dondurduğum insanlık…
Kayan bir yıldızdan geride kalan yıldız tozu kadar masum ve zararsın ve ölüm hiç de yakışmamıştı küçücük bedenime ve kocaman yüreğime.
Düşünüyorum da aklım almıyor bir çocuğa nasıl kötü gözle bakılır, Allahtan korkmayan çocuk beni söylerse diye korkar ve çocuğu öldürür nefs vicdanı köreltiyor mu? Merhamet etmek , ve nefse hakim olmak sabretmek ne güzeldir oysa. Bu alemin ötesi var Allah her kalbe vicdan versin, bazıları insan doğar ama insan kalamaz şeytanın kölesi olur, senin nefsine karşılk veremez çocuk o çocuk, ve anne baba çocuğa bakan her kimse koruyup kollamalı çocuğu, çocuklarımı yalnız salmadım sokaklara kendilerini koruyabilecekleri zamana kadar, sıkmadım da dışarı ben çıkardım yanlarında oldum arkadaşlarına beraber gittik ailece görüştük okula götürüp getirdim kötü nedir kötü kimdir öğrettim iyiliği de ögrettim, hiç kimseden çocuğun böyle bir zarar verdi diyerek şikayet almadım hiç kimseden hep övgüler aldım çok şükür okuldan ziyade aile eğitimi ve dini eğitim önemli bu benim fikrim, yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle...
aklım benim de almıyor. bazen yolda yürürken annesinin elini bırakmış küçük bir çocuk gördüğümde nasıl panik olurum, Melek açarım kollarımı düşmesin diye atarım kendimi önüne. narin onlar ufacıklar nasıl masum nasıl masum. evet, şeytanın kölesi olmuş kimi insan. adı insan ama insan değil. yok yok Allah korkuları yok. üst üste kaç kötü haber aldık. yazıktır günahtır. sağ ol arkadaşım dıuyarlı yüreğin dert görmesin keşke herkes bizim gibi olsa Allah korusun her birini sevgilerimle canım arkadaşım