
Neyi̇n arayişi
Sözcüklerin taarruzunda hafiften
sarsılıyorum: ansızın hâsıl olan bir baş dönmesi sanrı dolu geçen üç günün
öyküsünü düşünürken fark ediyorum ki; ruhumu doyururken günlerdir yemek yemeyi
ihmal etmişim ki rüştünü ispatlamış bir açlık benimki hele ki çocukluğumdan
beri kimi zaman çok yakın kimi zaman çok uzak durduğum besinler belki de besin
değeri en yüksek sevgiyle iştigal iken patavatsızca işkence ediyorum bedenime.
Her ne kadar kendi halinde bir insan
olsam da duyumsadığım insanlığımı insanca ne zaman sonlandıracağıma dair
duyduğum merak ötesi bir hezeyan.
Günler nasıl ki çuvala giriyor ve
nasıl ki gecede soluklanmayı seviyorum ne zamanki kalemle kesişse yolum ve asla
da metazori olmayan bir açlık elbet riyasız elbet çıkarsız elbet özveri
yüklendiğim aslında bunu hiçbir zaman yük olarak görmediğim gibi bir ömürlük
yükü de hafifleten.
Tozlu değil rafları kitaplığımın hele
ki içimdeki raflarda dizili binlerce duygu ve düşünce elbet mübalağa etmeden
yansıtıyorum tüm olup biteni bir o kadar olup bitmesi muhtemel ne varsa.
Yankısı olmayan düşlerim ta ki kaleme
döküp ses edene kadar.
Meali olmalı mı ömrün peki? Elbette
hele ki bir ömrü hayallerim uğruna tükettiğim elbette başka insanların
nazarında ve benim açımdan hayaller iken aslında hayatın açılımı ve kardeşimle
dertleşirken kocaman açıyor gözlerini:
‘’Nasıl yani, abla? Paranın değeri
nasıl olmadı hayatında?’’
Kuytularda kalan saklı yanım genelde
paylaşmayı sevdiğim genelde hayatta bir sıfır geri kaldığım hele ki seçimlerim
ve verdiğim istifa dilekçelerim yine başka insanların nazarında ahmaklığın bir
ölçütü olarak değer bulurken.
Haznemde devasa bir yangın asla
sönmeyecek olan.
Ve içimde saklı bildiğim hazineyi bir
ömür arar dururken yolumun nihayetinde edebiyatla kesişip hayatıma çok farklı
bir açılım sunulduğu ve tam da her şey bitmiş derken yüce Rabbimin bana açtığı
kapıdan koşar ayak daldığım yazma coşkusu.
Künyemde saklı mesleki bilgiler, üç
beş diploma.
Ruhum neye denk düşüyorsa hele ki
günün getirisi iken genelde hayal kırıkları bir bir müdahil olduğum binlerce
olay kimi zaman mazide takılı kaldığım belki de Freudien teoriye göre çok da
sağlıksız bir saplantı gelin görün ki beni bana sunan mazimde saklı tuttuğum
tüm içten gelen saçmalıklarımla aslında kendime çok sağlam bir t/emel inşa ettiğim.
Memleketin gayri safi milli hasılası
peşinde iken benimle asla eşleşmeyen bir diploma ve benim koşturduğum bankanın
koridorları ve her nasılsa girift bir sunum hele ki duygusal yanımı bastırıp
mantığımla hayatın ve rakamların röntgenini çektiğim ve görülen o habis ur:
Halis munis varlığımı soktuğum o sert
kalıp gerçi mizacımla uyuşmayan ama süre gelen eğitim sisteminde mesleğimin
hakkını vermek adına hayallerimin de rüştünü ispatlamak adına deli gibi kariyer
planları yaptığım.
Sayısız ayrıntı yine kardeşimle
hasbihal ederken aslında onun beni ne kadar eksik tanıdığına vakıf oldum dün ve
günü güzel kıldı onla geliştirdiğimiz ortak dil.
Göğün rimeli akmıştı oysa epey
zamandır ve benim mutluluğumla göğün de çehresi bayağı pembeliğe kavuştu ve
ruhum at koştururken karanlık geçitlerde bir baktım ki kocaman bir gönül
köprüsü kurmuşum.
Hayatı yaşanır kılan elbette
hayallerimiz ve sevdiklerimiz hele ki ailemizin bize kattıkları yok mu… Gerçi
kayıp addedilen kimi zaman aslında bize gerçekleri bir bir sunarken.
Detaylar mademki ayrıntılarda gizli
hele ki içimizi dışarı her zaman yansıtmanın zor olduğunu da düşündük mü…
Ve ben hiç üşenmeden kariyerimin
muğlak hatalarını paylaştım bir akşamüzeri kardeşimle ve buydu beni belki de
uzun zamandan beri en mutlu kılan.
Gerçi orta yolda buluşamadık ama anlatmak
kadar da güzeldi anlam olmak ve anlatmaktan asla bıkmadığım benim çılgın iş
maceralarım ki bir dönem neredeyse tüm zamanımı sayısız sınavda ve iş
görüşmelerinde geçirip bana sunulan iş teklifini kabul edip de kısa süre sonra
verdiğim istifa dilekçelerimle bayağı meşgul etmiştim insanları.
Deneme yanılma yöntemiyle defalarca
iş değiştirip kendi arayışıma sayısız şirketi ve bankayı da dâhil ettiğim
üstüne üstük başıma gelmeyen de kalmamıştı hele ki ödemem gereken yüksek
rakamlı tazminatlardan nasıl da kıl payı kurtulmuştum.
Devamı gelmedi işte bu iş arayışımın
çünkü asla itiraf edememiştim ne kendime ne de çevremdekilere:
‘’Kendimi arıyorum’’ demeyi…
Akabinde üniversiteye dönüp akademik
kariyer yapmak uğruna harcadığım yılları da düşündüm mü…
Ta ki yazmaya başlayana dek hep
soludum bu belirsizliğin havasını gerçi yakın çevremde hala beni anlayan bir
Allah’ın kulu da yok ama: ve işte bu yüzden yaşadığım sürece bu arayışımı
yazarak gerçekleştireceğim. Ne ilginçtir ki yazdığım bunca zaman ve bunca insan
arasında bana anbean yansıyan sayısız düşünce ile ilintili bakış açıları ve
duygu yoğunluğu ile hali hazırda görünen o ki: kendimi tanımak adına kat etmem
gereken çok yol var.
Bir düşüm belki de hala kendiyle
uzlaşamayan.
Bir de huzura düşkünlüğüm hele ki
dünyanın en mızmız ve huzursuz unvanını da kimseye kaptırmazken.
Bir de sevgiye olan açlığım…
Ve bu uğurda elimden kayıp giden
onlarca iş ve kariyer fırsatı: ne yani en sevilen çalışan olsam mı mutlu olup
da kariyerimi tepe noktaya taşıyacaktım?
Neyin mücadelesini verdiğimi hala tam
anlamıyla çözememişken ve ne yazık ki maddiyatı en arka plana attığım için
ruhumun açlığını duygularla doyurmaz zorunda kaldığım ve bunun için bazen
fazlaca hayıflandığım bazense geçmişte yaptığım hatalar adına kendime duyduğum
öfke gelin görün ki ne zamanki kalemi elime alsam içimde doğan güleç bir güneş
ve buna eşlik eden huzuru katıksız hissettiğim en azında yazarken bir de
paylaştım mı benden mutlusu yok iken.
Ve hayatı yaşanır ve değerli kılan üç
vazgeçilmezim:
İnanç.
Sevgi.
Umut…
Heybem tıklım tıklım yüreğim gibi
bazen aklımla çelişiyorum ama duygularla yaşamak gibisi de yok hani.
Gerçi…
Yorulduğum kadar çevremdekileri de
yoruyorum ama…
Gerisi Allah kerim…
Yürekleriniz dert görmesin
Çok teşekkür ederim
Hayırlı akşamlar
Ve hayatı yaşanır ve değerli kılan üç vazgeçilmezim:
İnanç.
Sevgi.
Umut…
Heybem tıklım tıklım yüreğim gibi bazen aklımla çelişiyorum ama duygularla yaşamak gibisi de yok hani.
Gerçi…
Yorulduğum kadar çevremdekileri de yoruyorum ama…
Gerisi Allah kerim…
Tebrik ederim gün seçkisini arkadaşım sevgilerimle...
Canım arkadaşım çok teşekkür ederim
Sonsuz sevgimle
"Ve hayatı yaşanır ve değerli kılan üç vazgeçilmezim:
İnanç.
Sevgi.
Umut…
Heybem tıklım tıklım yüreğim gibi bazen aklımla çelişiyorum ama duygularla yaşamak gibisi de yok hani.
Gerçi…
Yorulduğum kadar çevremdekileri de yoruyorum ama…
Gerisi Allah kerim…"
Emeğine gönlüne sağlık kardeşim enfes bir yazıydı, kutluyorum kardeşimi içtenlikle, yazmak kadar güzeli var mı hele birde sizin gibi içsel yolculukla yazan yazıları yazmak en güzeli,okumakta ayrı bir güzellik, okumayı Rabbim nasip ediyor şükürler olsun Rabbime, siz yazın kardeşim bizler okuyalım, selamlarımla.
Çok teşekkür ederim değerli ağabeyim
İnşallah
Allah arzı olsun
Selam ve dualarımla kıymetli ağabeyim