
Son kurşun
Sözcükleri başa sar lütfen, tek
ithamda bulunmadan ve soyutlandığımı da görmezden gel: minnet etmediğim beşeri
özelliklerime dokunmadan da kimseler, kimsesizliğimi asla dillendirme. Bırak
ben resmedeyim günümüm özründe saklı olan her bulutu.
Karamel renginde, tadında:
Aşkın dokunulmazlığında
Kiremit rengi bir öykü
dillendiriyorum
Başı olmayan masalın hicap yüklü
bekleyişinde
Yüreği körükleyen her duyguyu, mezar
bildiğim
Yafta tasıma aktarıyorum
Üstüme atılan her okta saklı
kaygıların,
Korkusuzca sevebileceğim yarınların
Düşünü kuruyorum tıpkı tıpkı
Yüklendiğim nice yeis
Bakir ovaların da gelinciği iken
içimdeki reis.
Sanma da sakın kırılganlığıma denk
düşen
Her sözünde söylenmeyen yalanların
İzini sürüyorum:
Sanma ve aldanma pembe düşlerime.
Göğün kanatlarına diktiğim
İpek beyaz mendilin de saklı tuttuğum
Ümitlere açtığı kucağı
Varsın görme zamanından önce.
Yeteni değil yetmeyeni diliyorum
Tıpkı göğün kasnağına hükmeden mazi
gibi
Belleğimde hapsolan acının
bedellerini
Sunuyorum taziyelerini sunduğum
Her ölü günün kırıntısını salıyorum
yarınlara.
Minvalim, ah, minvalim:
Keten elbiseli o şirin kız çocuğuna
özlemim
Dikili ne taşım ne ağacım saklı
cihanda
Görünmezliğin mucidi
Şunca kelamda saklandığıma da
şahittir martılar
Tıpkı öncemde uçuşan saçlarıma
Konan kelebeklerden kıskandığım tek
günü
Nasıl oluyor da nasip etmedi bana
Yaratan?
Öyle ya,
Öykündüğüm sadece bir gün.
Ne gam, dediğini duyar gibiyim
İçimin algılarında tutuşan hüzün
varsa yoksa
Başmisafiri ömrün:
Yeknesak vuruşlarında saatin
Ölümsüzlüğe direnen üç beş şiir gibi
Kalacak olan neyim var ki geride?
Tefe tutulan fıtratım
Sözüm ona hayatın sefasını sürecek
son insandım:
Ya, ilkim?
İlki olmayan bir mevsimsem eğer,
Yetmedi mi sahiplenmediklerim?
Yerin göğün katlarında
Maliki olduğum nice hayta dokunuş
Varlığıma delalet de sanma içimdeki
serzeniş:
Elbet kendime:
Boyunduruğunda yüce Rabbimin,
Şükürler olsun ki muhtaç değilim
kimselere.
Vebali de boynuma
Göremediğim ne ise
İrkildiğim hayat treninde
Kaçak bir yolcu bile değilim
Ve ellerimde yetim düşlerim:
Kibirli değilim lakin vakur, metin ve
bitkin
Göğe de damgasını vuran her renkte
Kefilim içimdeki beyaz kehanete.
Ölümden gayri yoktur varacağım
Önceme binaen
Umut mu yoksa hala saklı son çağrısı
Kâinatın?
Top tüfek donanmadım ben:
Hüzne serdim umudu
Edalı bir tasvir
Yarının mutunda koyuldum madem bir
kez yola
Sadık kaldığım kadar dünüme,
değerlerime
Son kurşun hala cebimde saklı
Bitimsiz niyazımda dönendiğim o kısır
döngü
Yarattığım hayal kırıklığı için
Özürlerime de nail olsun evren
Ne serçeyim ne kumru
Kartal bakışıyla mavinin uçabildiğim
kadar
Yetişmekse ufka
İçimde kalan tek utku yakalamak
Kayıp ve kaçkın ruhumu.
İnsan umut ettiğince yaşar can şairem. Umutların maice Arş'a yükselmesi dileğiyle kutluyorum bu güzel şiirinizi. Sevgilerimle...
can şairem güzel yüreğinize çok teşekkür ediyorum. hep sevgimlesiniz.
Öyle ya,
Öykündüğüm sadece bir gün.
Ne gam, dediğini duyar gibiyim
İçimin algılarında tutuşan hüzün varsa yoksa
Başmisafiri ömrün:
Yeknesak vuruşlarında saatin
Ölümsüzlüğe direnen üç beş şiir gibi
Kalacak olan neyim var ki geride?
Tefe tutulan fıtratım
Sözüm ona hayatın sefasını sürecek son insandım:
Ya, ilkim?
İlki olmayan bir mevsimsem eğer,
Yetmedi mi sahiplenmediklerim?
Sitemliydi, yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle...
merhaba, sevgili arkadaşım. çok teşekkür ediyorum. sevgilerimle canım
Emeğine yüreğine sağlık Gülüm hocam tebrikler hayırlı akşamlar diliyorum hocam
Hoş geldiniz Murat Hocam. çok çok teşekkür ediyorum. Hayırlı akşamlar diliyorum