
Yeter ki̇
Kilit vurduğum yüreğim elbet ikazı da
var iken evrenin: eşrafadır sitemim hani hani boyutsuz sevdiğim en başta şükre
delalet gün ve gece; yanık kokan yüreğimi ilk gün sundum ben Rabbime hani
bozguna uğradığım yaşatılan zulümle olsam da uzak zalimden gel gör ki severken
bozuntuya vermedim ben varsın tefe koysunlar ki tavaf ettiğimdir kâinat gerisi
boş belki de hoşlukla örülü iken başımı yasladığım vicdanım…
Muteberdir sevgi,
Aralıksız münazara ettiğim yer gök
Münakaşa ettiğim içimin saklı yarası
Yâd edilesi bir mazim vardır benim
hem:
Her halükarda dikiş tuttuğum ömrün öncemde
Varsın görmeyin siz
Dünde saklı yüreğimin yaslı na’şını
Hercai değildir gönlüm
Hezimet yüklü olsa insanlar ne ki?
Meylettiğim huzur ve sevgi
Dikenlerimi yumuşatan içimde saklı
vefa
Veda edemediğim bir mizacım var benim;
Miadı dolmayan hayallerim var
Umuda bandığım inancım
Aşkın tokalaştığı gaipten gelen
Ah, nasıl bir özlem ve heyecandır
benimki.
Sorguların meali
Elbet başımı okşayan Mevla’m
Yetim düşmüşlüğüm ne ki?
Rabbim beni sevmedikten sonra.
Ket vurulan ömür ve sevincim
Yassıada mıdır yoksa yassı yüreklerin
darağacından kaçamadığı?
Ömür bir masal
Öykündüğümse dünde saklı neşeli yüzüm
Yüzümü döndüğüm göğün mavisi
Umudun da çağrısı ve dansı
Hazandır içim
Bahardır sevincim
Bir batında doğan güneş ve ayı nasıl
ki bahşeden
Ulu Rabbim
Varsın ulusun kuduz köpekler
Ben şehirim ben şiirim
Laf aramızda: ben şair değilim
Lakin tüm benliğim dizelere teslim
Tüm yüreğimi saklı tuttuğum
Allah katında muteber olsun yeter ki
iyi niyetim
Azığa almışlar: bana ne?
Azınlık olsam ne ki?
Azmadan yaşamanın meali nasıl ki
saklı şükürde rahmette
Başıma atılan taşlar onanmaz olsun
varsın.
Yüreğime sokulan kılıçlar kolayca
öldürmez
Allah aşkımdır beni bana sunan
Meylettiğim hoşluk ve rüzgâr:
Hani, içime içime esen
Bir içimlik değil sevgim.
Bir ömürlüktür çağrım
İman gücüme hürmeten
Tası tarağı toplayıp da kaçarım
yaşamdan
Gel gör ki; bu can emanet bana
Zulmü de gördüm zılgıtı da yedim
Varsın ziyan olsun gençliğim
Geçkin değildir benim sözcüklerim
Yüreğimde namlu
Kulaklarımda uğultu
Haşmetli göğün ben ki uçuşan tek
zerresi
Başımı yasladığım kıblem
Her gönül ve yürek nasıl ki Kâbe’dir
Rabbimin gözünde
Asla kırmam kıramam kınamam da:
Bu gün bana yarın sana
Mademki Müslümanım
Elbet örterim kardeşimin kusurunu
Kurallarda saklıyım
Ama severken koruduğum hürriyetim
Savunduğum hüviyetim
Tevafuk yüklü ömrü neyle değişirim
ki?
Vadem dolmadan taşacağım aşacağım da
bentleri
Sevdikçe büyüyecek de yüreğim
Küçüldüğüm kadar haiz olduğum
Tek zerremle yürüdüğüm Hakkın yolu
Kolaysa çevirsinler beni
kilitlendiğim hedefimden
Yüreğim mahzun ve coşkulu
Yüzüm pembe
Şiar edindiğimdir kutsal kitabım ve her
sure
Surlarda yatan aslan yüreğim
Ekmeğimi pay ettiğim Allah dostlarım
Şüheda mazimi yaşanır kılır kaderim
Ar bildiğim neyse
Ben namusumun üstüne ant içtim:
Dönüş yok bu yoldan
Yarenlik eden vicdanım ve kalemim
Kutsalıdır Müminin inancı ve servet
bildiği yüreği
Bahşeden şükürler olsun ki
merhametlilerin
En merhametlisi sabrımla şükrümle
Haiz olduğum kadar şunca şeye
Gözüm de olmadı asla yükseklerde
Yeter ki ulaşayım hidayete…